3 Mart 2015 Salı

Bebekten Sonra Normal Hayata Nasıl Döndüm ?



Emel Hanım'a bu konuda minnettarım. Anlatmak istediğim çok şey vardı, o , bana sorularıyla yol gösterdi.

'Anne olduktan sonra normal hayata nasıl döndünüz ? Ben kendime hiç vakit ayıramıyorum' dedi, bana da dilim döndüğünce anlatmak düştü.

Bu fotoğrafta Yahya henüz 1 ay civarında bir bebecikti. Bense , bulduğu her fırsatta uyumaya çalışan, yemek-bulaşık-temizlik-ev düzeni-market alışverişi gibi işleri 2. hatta 3. plana atmış , çoğunlukla sabahları yüzünü dahi yıkayamayan (zaten gerek de yok, ilk fırsatta tekrar uyunacak!) , sütü olsun diye evin her yerinde komposto dolu sürahilerle, su şişeleriyle, kupa kupa rezenelerle gezen, sinirli ve uykusuz bir tiptim ! Evet, bebeğim olduğu için çok, çok mutluydum ama içinde bulunduğum durumdan pek hazzettiğim de söylenemezdi.

İlk günlerin hezimetini dile getirmek dahi istemiyorum. Sezeryan benim için berbat bir deneyimden öte gidemedi. İlk günler oturunca kalkamamak, hatta bırakın kalkmayı yerinde doğrulamamak, bebeği alıp emzirebilmek için sürekli birilerine ihtiyaç duymak, birine ihtiyaç duymadan kendi halime yapabileyim derken acı içinde kıvranmak....sürekli ağlayan, gazlı ,memede uyumak için direnen bir bebek...ve bunlara ek olarak lohusa psikolojisi !

Hepsini bir araya topladığınızda, ilk 40 günün gerçekten benim için zor olduğunu söyleyebilirim. Şimdi oğlum 13 aylık ve geriye dönüp baktığımda, ben en azından sabahları yüzümü yıkayıp rahatça kahvaltı etmeye, ardından ev işleri-yemek gibi telaşeleri düzenlerken bir yandan da bebeğimin uyku saati, beslenme saati ve ağlama nöbetleriyle rahatça başetmeye 1,5-2 aylıkken başladım. Yani hayatımın bir düzene girmesi ortalama 2 ay sürdü. Ben bebeğimi ve o da beni tanıyıp ikimiz birbirimize alıştıkça, birlikte bir hayat sürdürmek de çok daha kolay ve keyifli oldu.

Yahya 2 aylıkken;

-artık sabahları belli bir saatte uyanan (genellikle 6)

-emme ve alt değiştirme faslından sonra annesinin yanına yatırılıp kısa bir uyku sefası daha çeken (ortalama 45 dk)

-uyandıktan sonra yeni bir emme-alt değiştirme seansının akabinde pusetine yerleşip kahvaltıda annesine eşlik eden

-masayı topla, yatağı düzelt derken yeni bir uyku faslına hazırlanan ve bu şekilde 30 ila 40 dk uyuyup yaklaşık 2 saat uyanık durduktan sonra yeniden 30 ila 40 dk uyuyarak akşamı eden

-bu uyuyup uyanmalar arasında 3,5 aylık olana dek gaz ağlamalarına tutulan

-akşam 7-8 civarında gece uykusuna yatıp sabah 6ya dek en az 10 kez uyanan bir bebekti.

Benimse günlük hayatım artık bir düzene girmiş, günü kimseye ihtiyaç duymadan geçirebilir hale gelmiştim (Yahya'nın 40ı dolana dek gündüzleri en azından  ben yemek yaparken veya banyo yaparken onunla ilgilenebilecek birilerine hep ihtiyaç duymuştum).

Bu süreç bizde 2 aydı, başka bir bebekte birkaç hafta sürebilir veya birkaç günü geçmeyebilir. Ya da kimi bebekte çok daha uzun da sürebilir. Anne olduktan sonra en iyi öğrendiğim şeylerden biri, her bebeğin birbirinden farklı olduğu.

Normal hayata dönebilmek için anne , başkalarına ihtiyaç duyabiliyor. Eğer gündüz yanınıza uğrayıp, bir kaç saat olsun bebeğinizle ilgilenirken sizin de rutin işleri halletmenizi sağlayan birileri varsa , bu sürece çok daha kolay geçiyorsunuz.Böylece bebeğiniz uyuduğunda kendinize kitap okumak, biraz dinlenmek, namaz kılmak, bi kahve içmek, kuaföre gitmek, markete çıkmak , hiç bir şey bulamıyorsanız yürüyüş yapmak gibi imkanlar sağlayabiliyorsunuz. 

Eğer hayatınızda size yardımcı olabilecek hiç kimse yoksa , bu süreç biraz daha gecikebiliyor. Yahya yanılmıyorsam 7-8 haftalık falandı ,annem şehir dışına çıkmak zorunda kaldı ve 15 gün dönemedi. İlk günler zorlandım, çünkü Yahya'yı hergün en az 1 kez yıkıyorduk ve bunu annemle yapıyorduk. Bazı akşamlar tek başıma yıkadığım da oluyordu ama 15 gün boyunca her öğle ve bazen de akşamları yıkamak zorunda kalmak ürkütücü geliyordu. Ama düşündüğüm gibi olmadı. İlk bir kaç gün zorlansam da sonra bir başkasının yardımı olmadan da günü geçirmeye alıştım. Yalnızca biraz daha fazla yoruluyor ve işleri bitirme konusunda daha çabuk davranmak zorunda kalıyordum. 

Özellikle bahar ayları geldikten sonra hayatımız daha da kolaylaşmaya başladı. Nisan ayında (Yahya yaklaşık 3 aylık olduktan sonra) artık ben bebeğimle sabah yürüyüşlerine çıkabiliyor, markete gidebiliyor, çarşı-pazar-avm gezebiliyor , misafir misafir o ev senin bu ev benim dolaşabiliyordum. Bunda sabah güneşinin ve sabahları erkenden uyanan bir bebeğe sahip olmanın büyük avantajı olduğunu düşünüyorum. Yahya 8-9 aylık olana dek sabahları 6 da uyanmaya devam etti ve yaz aylarımız bu sayede çok güzel geçti. O uyanıp emdikten ve üzeri değiştikten sonra birlikte sahilde yürüyüşe çıktık. Çoğunlukla eve dönerken o bebek arabasında tekrar uyuyordu. Böylece eve döndükten sonra en azından 10-15 dk bir süreyle uyumaya devam edebiliyor, ben de o sırada üzerimi değiştirmek ve el-yüzü yıkamak gibi rutinleri halledebiliyordum. 

Kanaviçe işlemeyi, keçelerle çalışmayı çok sevdiğimi herkes biliyor. Yahya 3 aylık olduktan sonra tekrar hobilerime geri dönüş yapabildim. O , kısa uykularına yattığında hemen onları elime alıyordum ki bunun psikolojik olarak çok faydasını gördüğümü söylemeliyim. 

Son olarak tecrübeli bir annenin bana söylediklerini size aktararak bitirmek istiyorum. Anne olduktan kısa bir süre sonra (sanırım 1 hafta veya 10 gün civarı) , uzaklarda bir dostumla telefonda görüştük. O , 2 erkek çocuk sahibiydi ve o günlerde benim için böyle kadınlar kutsanması gereken birer varlıktı. Bana, normal hayata ne kadar çabuk dönersem, lohusa psikolojisini o kadar çabuk atlatabileceğimi söyledi. Hiç bir şey almayacaksan bile en azından markette gezinmek , normale dönmek için yapılabilecek basit ama etkili yollardan biriydi (o, doğrudan böyle söylemedi ama bunu canı gönülden dile getirdi :)). Gerçekten de bunun çok faydasını gördüm, bebeği uyutup birilerine bıraktıktan sonra hiç bir şey yapmayıp sokakta boş boş gezindiğimde bile hayatın normale doğru gittiğini hissettim. 

Sanırım sık sık hatırlayıp rahatlamama vesile olduğu için arkadaşıma buradan teşekkür etmeliyim. Teşekkürler Büşra :)

Ve siz güzel ama yorgun, uykusuz, karamsar, stresli anneler...
Yalnız değilsiniz, hayat çok yakında normale dönecek.

Şimdi gidin ve cennetten kopup gelen o kokuyu içinize çekip şükredin. Bu duyguyu  yaşamak için yıllardır bekleyen binlerce kadın var. 

Ben mi ? Ben de o kadınlardan biriydim, şimdi bekleyenler için bolca dua edip, oğlum için şükrediyorum.

Sevgiyle...

Share This

Gez ve öğren !

3 yorum:

  1. seni çok iyi anlıyorum ben 2 erkek çocuk sahibiyim.biri 8 digeri 2 yaşında.bazen çok zorlansamda normal hayata ne kadar çabuk dönersen kendin için çok büyük bir iyilik yaşmış oluyor insan.en basit şeyleri yapmak bile rahatlatıyor insanı.

    YanıtlaSil
  2. Ben hala normal hayata dönemedim. Bahar geldiği için çok mutluyum. Şeytanın bacağını kıracağım nasipse. İnşallah. Umarım. :D

    YanıtlaSil
  3. Uzun bir ömür, siz de sağlıklı bir hayat dilerim.

    YanıtlaSil

Kahve Dükkanından Mutlu Ayrılın .