Fırında Kuzu Kol Tarifi

Esasında ayrıntılı tarif verilebilecek bir lezzet değil bu. Fırında kuzu kol işte ! Kuzu kolunu alırsın, sarar sarmalar odun fırınına verirsin. Gerisi işin teferruatı. Zira kuzu kolun kendisi zaten çok lezzetli !

Yine de 'lezzetin kat be kat artması için kuzu kolu fırına vermeden evvel ne gibi şeyler yapmalıyız , kuzu kolun yanında ne servis edebiliriz ?' gibi sorulara yanıtlar vereceğim bu yazıda.

Hepimizin bildiği gibi en sağlıklı ve en lezzetli yemek, odun ateşinde ve ağır ağır pişen yemektir. Bu tarif tam olarak bu ifadenin hakkını veriyor. Hem odun ateşinde pişiyor hem de pişme süresi 4-5 saati buluyor. Bizim gibi küçük şehirlerde yaşayan insanların odun fırınına ulaşması (ve pek tabii o fırında yemek pişirmeyi rica etmesi) oldukça kolay oluyor. Sizin gibi büyük şehirlerde yaşayanlar (takipçilerimin önemli bir bölümünü oluşturuyorsunuz), odun fırınını nasıl bulur, bulsa da bizim gibi hiç bir ücret ödemeye gerek kalmadan bu kuzu kolu nasıl pişirtir bilemiyorum. Ama 'odun fırını bulamıyorsam evdeki fırında pişiririm' mantığıyla hareket etmeyi planlayanlara bir uyarım var. Pişme ısısının en az 200 derece , süresinin ise en az 3 saat olacağını hesaba katarsak epey yüklü bir elektrik faturası ay sonunda sizi bekler ! Bunun yerine gidin bir kebapçıda kuzu tandır falan yiyin, daha kardasınız :) Tabii evde pişirdiğiniz kuzu kolla misafir sofralarında oluşturacağınız lezzetin önüne hiç bir şeyin geçemeyeceğini de belirtmek isterim :)

Tariften evvel kuzu kolun yanında ne servis edebileceğinize dair fikirler vermek istiyorum. Ben her kuzu kolun yanına muhakkak bulgur pilavı ve yeşil bir salata yapıyorum. Etin besleyici gücünü desteklemek, demirin emilimini kuvvetlendirmek adına limonlu bir çiğ sebze salatası şart. Ekmek yerine tüketebileceğiniz bir bulgur pilavı ise hem kuzu kolun işlenmiş buğdayla (ekmek) ziyan olmasını önlemiş olacak hem de glisemik indeksinin düşük oluşu sebebiyle sizi, daha uzun süre tok tutacaktır.

Bu fotoğraflarda gördüğünüz masada salata olarak ben marul salatası tercih ettim. Peki siz neler yapabilirsiniz ? Alternatifler epey uzun . Şöyle ki ;

  Balık Yanı Salatalar yazımda anlattığım salatalara göz atabilirsiniz.
  Taze Otlu Cherry Domatesli Salata
  Ekşili Semizotu Salatası
Gavurdağı Salatası
Çoban Salata
Göbek Marul Salatası
  Roka Salatası

Gelelim tarife.

Malzemeler :

1 adet kuzu kol (ev tipi fırında pişirecekseniz 2-2,5 kg olanları tercih edin)
Tuz
1-2 dal biberiye (şart değil ama kattığı lezzet tartışılmaz)
3 m kadar yağlı kağıt
3 m kadar alüminyum folyo

Yapılışı :

İlk olarak kuzu kola ön işlem uyguluyoruz. Bunu dilerseniz siz yapabilir veya aldığınız kasaba yaptırabilirsiniz. Şöyle ki ; kuzu etini aldığınızda üst kısmında hafif sertleşmiş yağlı bir kısım oluyor. O kısmı keskin bir bıçak yardımıyla sıyırıp almalısınız. Etiniz, tıpkı alttaki 2 fotoğrafta olduğu gibi üst kısmı yumuşak ve bol yağlı kalmalı. Ete hiç bir yağ katmayacağımız için etin yağına ihtiyacımız var. Zaten teorik olarak bence doğada bu etin yağından daha lezzetli bir yağ bulunmuyor :)
İlk işlemi yaptıktan sonra tezgahın üstüne yağlı kağıdın tamamını yayın. Kuzu kolu yağlı kağıdın tam ortasına koyun ve tıpkı alttaki fotoğraflarda olduğu gibi ete derin kesikler atın.

Üstteki fotoğrafta kullandığımız kuzu kol yaklaşık 2,5 kgdı. Onu pişirirken biberiye kullandık. Alt fotoğraftaki etteyse gördüğünüz üzere biberiye yok. Her ikisini lezzet açısından değerlendirdiğimizde biberiyeli etin tadı , biberiyesiz pişen etin bir tık önüne geçiyor.

Bu fotoğraftaki kuzu kolsa ihtişamından anlaşılacağı üzere yaklaşık 3,5 kg kadardı. Bunları neden yazıyorum ? Fırında pişirebileceğiniz kuzunun ağırlığını anlayabilin diye. Yani alacağınız kuzu kolun ağırlı 2-2,5 kg da olabilir, 3-3,5 kg da.
Ete derin çizikler attıktan sonra çiziklere ve ete tuz serpin. Ben kaya tuzu kullanıyorum. Fakat ne kadar tuz serpeceğiniz konusunda miktar veremiyorum. Et yemeği pişirmekte ustalaşmış biriyseniz, etin ne kadar tuz isteyebileceğini kestirmeniz zor değildir. Velev ki tuzsuz oldu diyelim. Bu eti fırından çıkardığınız ilk an et gayet sıcak olacağı için eğer tuz ihtiyacı varsa biraz daha serpip eti tekrar sararak kendi ısında 5 dk muhafaza etmeniz yeterli olacaktır. Hepimizin bildiği üzere 'tuzsuzun çaresi var, tuzlunun yok' :)
Tuz serpilmiş ete dilerseniz biberiyeleri ekleyin, tezgahtaki tüm yağlı kağıtla eti kat kat sarın. Yağlı kağıdı sarma işleminden sonra alüminyum folyo ile eti sıkıca sarın. Her yanını sarmalısınız ki et hava almadan hem daha çabuk pişsin, hem de lezzeti artsın.
Yağlı kağıt ve alüminyum folyo sarılı eti bir fırın tepsisine alın. Mümkünse mahalle içlerindeki odun fırınında 3-4 saat kadar pişirtin (Fırıncılar bu işi iyi bilir ama bilemeyecek olanlar için uyarayım, fırının en uzak köşesinde pişirilmelidir et). Böyle bir imkanınız yoksa 200 derecede ısıttığınız fırında 3 saat pişirip eti fırından çıkararak pişme durumunu kontrol edin (Kullandığınız et daha küçük ve inceyse 2,5 saatin sonunda kontrol edebilirsiniz). 2. fotoğraftan anlayacağınız üzere etiniz çatalla tuttuğunuz an dağılmalı ve iç kısmı hafif pembemsi bir renkte olmalı. 'Daha çabuk pişsin' mantığıyla fırının ısısını 200 dereceden daha fazla yükseltmeyin. Önemli olan etin daha kısık ateşte ve uzun sürede pişmesi. Ben ev tipi fırında hiç pişirmedim ama 180 derece ısı bile pişirme için yeterli gelebilir. Fakat bu durumda süreyi en az 45 dk kadar uzatmalısınız sanırım.
Pişen kuzu kolu aynı tepsi ile servis edin. Yağlı kağıttan ve alüminyum folyodan tamamen ayırıp servis etmeye kalkışmayın. Hem çok sıcak olacaktır hem de etin o muhteşem yağlı suyu akıp ziyan olacaktır. Ha bu arada , etin o suyuna bol bol ekmek banmayı unutmayın. O esnada Canan Karatay'ın söylediklerini duymamış gibi davranabilirsiniz ! Nasıl olsa sabah kahvaltısında yine ekmek diyetine geri dönersiniz :)
Nefis fırında kuzu kolunuz afiyet şifa olsun.